GENEL KOLLUK DİSİPLİN HÜKÜMLERİ HAKKINDA KANUN KAPSAMINDA, KUMAR OYNAMAK VE OYNATMAK NEDENİYLE MESLEKTEN ÇIKARMA VE YASA DIŞI BAHİS NEDENİYLE 20 AY UZUN SÜRELİ DURDURMA DİSİPLİN CEZASI
[312] Madde 30 – Şikayetler ve itirazlar mutlaka tahkik olunarak bir karara bağlanır ve neticesi şikayet edene ve lüzum görülürse şikayet olunana mümkün olan en kısa zamanda bildirilir. Adli tahkikata mevzu olan şikayet ve itirazlar hakkında Ceza ve Usul kanunlarındaki hükümler mahfuzdur. Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere, askeri mahkemelerce üç aydan fazla hapis cezası ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası da verilebilir. [95] “Bir fiil toplu erbaş ve er karşısında yapılmış sayılarak kanunun bu kayıt ile takyit ettiği hükümlerin tatbiki için amir veya mafevk ile failden veya şeriklerden başka askeri hizmet maksadıyla toplanmış en az yedi askeri şahsın bulunması şarttır” (AsCK. m.14). [38] AsCK’da halen ölüm cezası içeren hükümler bulunmakla birlikte, ölüm cezası, 2004 tarihli 5170 SK’la Anayasa’nın 38. Maddesinde yapılan değişiklik sonucu tamamen kaldırıldığından uygulama kabiliyeti kalmamıştır.
- Örneğin Mahkemenin kalem personelini bir günde tayin edip mahkemeyi işlemez hale getirebilir.
- Disiplin cezalarında amaç unsuru yönünden sakatlık hali, ancak disiplin amirinin haksız yere kasten ceza vermesi halinde gerçekleşebilir.
- Ödeneğin aylık tutarı en yüksek Devlet memurunun almakta olduğu miktarı, yolluk da ödenek miktarının yarısını aşamaz.
(4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, varsa müdafie yapılır.Müdafii sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır. (2) Mahkeme, fiilinnitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir. (2) Cumhuriyet savcısı, katılan veya vekili, sanığın, müdafiinin veyakanunî temsilcisinin açıklamalarına; sanık ve müdafii ya da kanunî temsilciside Cumhuriyet savcısının ve katılanın veya vekilinin açıklamalarına cevapverebilir. Bu kişilerin dinlenmesi yerine, daha önce yapılan dinleme sırasındadüzenlenmiş tutanaklar ile kendilerinin yazmış olduğu belgeler okunabilir. (3) Cumhuriyet savcısı ile sanık veya müdafii birlikte rızagösterirlerse, tanığın dinlenmesinden veya başka herhangi bir delilin ortayakonulmasından vazgeçilebilir. (2) Ancak, sanık kendi istemi üzerine duruşmadan bağışık tutulmuş veyamüdafii aracılığıyla temsil edilmek yetkisini kullanmış olursa artık eski hâlegetirme isteminde bulunamaz. (4) Yukarıdaki fıkralar içeriğine göre sanığın aynı anda görüntülü vesesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle sorgusunun yapılabilmesiolanağının varlığı hâlinde bu yöntem uygulanarak sorgu yapılır. (2) Sanık savuşur veya ara vermeyi izleyen oturuma gelmezse, öncedensorguya çekilmiş ve artık hazır bulunmasına mahkemece gerek görülmezse, davayokluğunda bitirilebilir. (2) Sulh ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısıbulunmaz. (3) Sanığın kabul edilen istemleri, Cumhuriyet savcısına da bildirilir. (2) Bu dilekçe üzerine verilecek karar, kendisine derhâl bildirilir.
– (1) Tanıklıktan çekinmeyi gerektirecek sebepler bilirkişiler hakkındada geçerlidir\. Bu sitede eğlenceli saatler ve büyük kazançlar yaşa paribahis\. Bilirkişi, geçerli diğer sebeplerle de görüş bildirmektençekinebilir. – (1) Hâkimin reddini gerektiren sebepler, bilirkişi hakkında dageçerlidir. A) Resmî bilirkişilikle görevlendirilmiş olanlar ve 64 üncü maddedebelirtilen listelerde yer almış bulunanlar. (3) Kanunların belirli konularda görevlendirdiği resmî bilirkişileröncelikle atanırlar. Ancak kamu görevlileri, bağlı bulundukları kurumla ilgilidavalarda bilirkişi olarak atanamazlar. – (1) Mahkeme başkanı veya hâkim veya Cumhuriyet savcısı tarafındangerekli görüldüğünde 45, 46 ve 48 inci maddelerde gösterilen hâllerde tanık,tanıklıktan çekinmesinin dayanağını oluşturan olguları bildirir ve bu husustagerektiğinde kendisine yemin verdirilir. (4) Cumhurbaşkanının tanıklığı söz konusu olduğunda sırrın niteliğini vemahkemeye bildirilmesi hususunu kendisi takdir eder. (3) Bu madde hükmü, hapis cezasının alt sınırı beş yıl veya daha fazlaolan suçlarla ilgili olarak uygulanır. (2) Yukarıdaki fıkranın (a) bendinde belirtilenler dışında kalankişiler, ilgilinin rızasının varlığı halinde, tanıklıktan çekinemez. Tutuklu işlerde tanıklar için zorla getirme kararıverilebilir. Karar yazısında bu yoldan getirilmenin nedenleri gösterilir vebunlara çağrı kâğıdı ile gelen tanıklar hakkındaki işlem uygulanır.
Bu husus, 211 sayılı İç Hizmet Kanunu’nun 37.maddesinde metni verilen askerlik yemininde ve 39. Bunun yaptırımı olarak da Askeri Ceza Kanunu’na, vazife ve hizmette şahsi tehlike korkusunun cezayı hafifletmeyeceğine ilişkin bir hüküm konmuştur (m. 46/1). Maddesiyle “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” hükmüne yer verilerek, öncelikle hukuk devleti gereklerine İdare’nin uyması sağlanmak istenmiştir. İdare’nin AİHS’de korunan haklara ilişkin işlem ve eylemleri ise, prensip olarak, iç hukuk yollarının bulunması ve işletilmeye müsait olması hallerinde bu yolların tüketilmesinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunulabilir. Bu çerçevede kamu görevlilerinin AİHS’de korunan temel haklara ilişkin işlem ve eylemlerinden yargı yolu kapalı olanlara veya iç hukukta hiçbir sonuç vermeyeceği kabul edilenlere doğrudan, kapalı olmayanlara iç hukuk yollarının tüketilmesinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunulabilir. İtiraz, hükmü veren disiplin mahkemesinin teşkilatında kurulduğu komutana veya askeri kurum amirine yapılır. İtiraz sebepleri yazılı olarak verilebileceği gibi sanığın en yakın âmirine yapılacak beyan üzerine düzenlenecek bir tutanak şeklinde de olabilir (m.32). İtiraz, aleyhine itiraz olunan hükmün yerine getirilmesini geri bıraktırır. Ancak disiplin mahkemesince cezanın derhal yerine getirilmesine karar verilmişse bu hüküm uygulanmaz (m.33). Disiplin cezaları hakkında cezalı tarafından yapılacak şikâyet üzerine karar vermeye yetkili amir, bu kararın verileceği zamanda cezayı vermiş olan amirin bir derece üstü olan disiplin amiridir (AsCK m.188/4).
Maddesiyle, uyarma ve kınama cezalarına karşı varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına itiraz edilebileceği hükme bağlanmak suretiyle, bu cezalara karşı idari itiraz yolu[443] öngörülmüş, 136. Fıkrası ile de itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu ve bu kararlara karşı idari yargıya başvurulamayacağı belirtilerek uyarma ve kınama cezaları bakımından yargı yolu kapatılmıştır. 657 SK’ya göre, disiplin kurullarının görevleri; kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına ilişkin olarak karar vermek (m.126/1) ve disiplin amiri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı (bir üst disiplin amirinin bulunmaması şartıyla) yapılacak itirazları sonuçlandırmak (m.135/1) şeklinde belirlenmiştir. Soruşturma sonucunda Devlet memurluğundan çıkarma cezası teklif edilip, yüksek disiplin kurulunca bu teklifin reddi halinde, atamaya yetkili amir doğrudan bir alt ceza olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezası veremez. Bu cezayı verebilmesi için disiplin kurulunun kararının da alınması gerekmektedir[372]. Maddesinde disiplin amirinin disiplin cezası verirken cezayı hafifleten nedenler yoksa cezaları şiddetli vereceği düzenlenmiştir. Ceza hukuku sisteminde ancak ağılaştırıcı nedenlerin varlığı halinde cezaların alt sınırdan uzaklaşarak verilebileceği düzenlenmişken AsCK’da bunun tam tersi bir düzenlemeye gidilmesi, askerlik hizmetinde disiplinin temel değer olduğundan kaynaklanmaktadır. Ancak suçun işlendiği hususunda tereddüt var ise disiplin amirinin soruşturma yapmasını engelleyen bir yasak da bulunmamaktadır. Bu gibi durumlarda maddi gerçeğe ulaşmak için disiplin amiri bizzat kendisi soruşturma yapacağı gibi ilgiliden daha kıdemli birine de bu görevi verebilir. Teknik bilgiyi gerektiren konularda ilgili uzmanları dinleyip görüş isteyebilir.